Marmaris’te turizmden sonra arıcılıkta darbe yedi!
Marmaris Çam Balı nasıl üretilecek?

Günlerce yangınlarla savaşan Marmaris’te zararın boyutları ortaya çıkıyor. Yangından etkilenen bölgedeki yerli ve yabancı turistlerin dönmelerinin ardından Marmaris’in en büyük ekonomik geliri olan arıcılık ta yangından zarara uğramış durumda.
Çam balını diğer ballardan ayıran özellik, sadece arılar tarafından üretilmeyip “Balsıra (Basra) Böceği” denilen ve Marmaris’e özgü olan bir böcek türüyle arıların işbirliği sayesinde üretiliyor. Toplam 13 bin 593 hektar alanın yandığı Marmaris’te arı kovanlarının büyük bir kısmı zarar gördü. 3 binden fazla arının telef olduğu bildirilen Marmaris’te, Türkiye’deki çam balı üretiminin yüzde 75-80’lik kısmının başta Marmaris olmak üzere Muğla’da yapılıyor. Hem arıların hem balsıra böceğinin hem de çam ağaçlarının yok olmasıyla birlikte 15-20 yıllık süre zarfında çam balı üretiminin bu bölgede yapılamayacak olması nedeniyle arıcılar ve bölge ekonomisi zor durumda kalacak.
Muğla’da her sene 20 bin tonu aşkın çam balı üretiliyordu.
Çevre ve Arı Koruma Derneği (ÇARIK) Başkanı Şamil Tuncay Beştoy verdiği röportajda Marmaris’te resmi kayıtlı 750 civarı arıcının olduğunu belirtti. Gezgin arıcıların da bölgeye gelmesiyle arıcıların sayısı 1400’e kadar yükseliyor. Şamil Tuncay Beştoy, arıcılık yapan kişileri ve ailelerini ciddi ekonomik sorunların beklediğini aktardı: “Yangınlardan sonra yaşlı arıcıların bir bölümü arıcılığı bırakma kararı aldı. Genç arıcılar daha zor bir arıcılık yapmak zorunda kalacak. Arıcılar, aynı zamanda doğanın koruyuculuğunu üstleniyordu. Ama artık koruyacakları bir orman kalmadı. Yanan ağaçlar çam ağacı olduğu için tekrar büyümesi, Basranın ağaçlara bulaşması için en az 10 – 15 yıla ihtiyaç var. Bölgenin ağaçlandırılmasında ekolojik yapıya dikkat edilmesi gerekiyor. Fidan bağışıyla hızlı biçimde ağaçlandırma ve yeşillendirme yapılmak isteniyor ama ekosistem buna uygun değil. Orman doğal yapısı gereği çıkan doğal yangınlarla kendisini yeniliyor. Ormanın kendini gençleştiremeyeceği kadar büyük orman yangınlarına kasten ya da tedbirsizlikten sebep olmamız büyük sorun.”
“Toplum destekli tarım için çeşitli zamanlarda kampanya yapıyorduk. Yaylada sağılan veya daha sağılacak olan balı arıcılardan ön ödeme ile almak için şimdi de bir kampanya başlattık. Böylece göçer arıcıların eline nakit para geçmiş olacak ve dönecekleri yerleri onarabilecekler. Bir de arıcıların can havliyle elindeki balı ölü fiyata satmamasını ve arıcılık maddi ekosisteminin bozulmamasını sağlamaya çalışıyoruz.”
Göçer arıcıların bu kampanya ile köylerine dönebileceğini ancak arıcılığa dönemeyeceklerini söyleyen Beştoy, “Arıcılık sadece kovanı koyacak yer bulmakla olmuyor. Arıların bal yapacak bir habitus bulması gerek ama maalesef bütün ormanlar yandı. Yani arıcı sigortadan parasını alsa bile arıcılığın yok olma tehlikesiyle karşı karşıyayız. Hele ki o bölgeleri yeniden ağaçlandırmaya giderlerse mahvoluruz. Orada doğanın kendi kendisini yenilemesi gerekiyor. Sıfırdan ağaçlandırmak yerine ormanın gençleştirilmesi için çaba verilmeli.”
Çam balı nasıl üretilir?
Çam balı arıların çiçek poleninden değil, Akdeniz iklimine mahsus bazı çam ağacı türlerinin gövdesinde yaşayan bir aracı böceğin salgısını kullanarak ürettiği, müstesna bir baldır. Dünyada sadece Türkiye ve Yunanistan’da bulunur.
Basra (balsıra) böceği çamın özsuyunu emerek beslenir, artan özsuyunu da tatlı bir madde halinde dışkılar. Basra böceğinin Temmuz ve Ekim ayları arasında salgıladığı bu sıvı arılar tarafından çok sevilmektedir. Böceğin bu şekerli artığı arılar tarafından toplanır. Bu şekerli maddeyi bulunduran ağaçlara halk arasında balsıra ağaçları denilir. Balsıra ağaçlarında böcekler ağaç gövdelerinin toprak seviyesindeki kısımlarında yumurtlar ve doğan yavrular ağaca ağır ağır ve çamın özsuyunu emerek tırmanırlar. Kışın sert geçtiği yıllarda öldüklerinden, arıcılar, böyle durumlarda, böceğin kışın içinde biriktiği mumu bol olduğu bölgelerden toplayarak kendi bölgelerine götürürler ve soğuktan korumak için üzerini çalı çırpı ile örterek bırakırlar. Bu işlem en geç kış mumunun sağlam kaldığı Nisan ayında yapılmalıdır. Aksi takdirde, böcekler yolculuğa dayanamaz ve Mayıs ayındaki üreme mevsimi tehlikeye atılmış olur.